Kayıtlar

Nisan, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Annem

Bugün bir ana gördüm sokakta, yanında oğlu.. Ana çökmüş, oğlu taze.. Ana kendinden utanır, nefesinin yetmediği bedenine içerler, kendi başına olsa belki o kadar umursamaz ama tazesi yanında oflanıp duruyor yamacında..   Ne diye kaldın ki nefes nefese, suratı yeşermiş.. Biz unutuyoruz, biz bilmiyoruz, anamız dediğimiz, Ayşe,   Fatma.. Ana olmaktan öte bir insan bir varlık bu yaşamda.. Tutundukları, öfkelendikleri, yaptıkları, yapamadıklarıyla bir varlık yanı başımızda, bir can. Annem sadece annem değil, babam sadece babam değil.. Birer yolcu bu yaşamda.. Hataları ve doğrularıyla.. Gözüm sulandı o anda.. kendi kabullenemediğim yıllarıma.. Annem, bana can veren, benim canım, benden öte, bir birey, bir insan, bir kul, bir gelen, bir gidecek olan.. Annem, ben...

Bedenin bilir

-Seni en çok ne geride tutuyor, sen olmaktan yapacağın harikaları yapmaktan ne alıkoyuyor.. Seni ne tutuyor, cevap ver.. Durdu, tam durdu da denemez çenesini hafifçe geriye çekerek, gözlerini büyüttü. Aslında bunları o yapmadı da bedeni yaptı, o sadece duydu, duyduğu beynine ulaştığı anda bir darbe yemişçesine başını geriye çekti, şaşkınlıkla gözleri büyüdü.. Darbenin etkisi bedenine yayılmaya başladı, göğsünde bir yükseliş, bir ısı hissetti. Hafif bir mide bulantısı, ve ellerinde öfke.. Zor soru dedi, sanki bunların hiçbiri olmamış da her gün duyduğu bir soruya cevap veriyormuş gibi. Hıımm zor soru, beni ne geride tutuyor.. Tam bu sırada olanın aslında bir saldırı olmadığını içerden içerden kendine söylüyordu, sakin ol. Kendine söylediği bedenine yayılırken bedeni derin bir nefes istedi, ciğerlere dolan hava bedenini yükseltti. Nefesin getirdiği dik duruşla daha güçlü hissediyordu şimdi; 'bunun altından kalkabilirim!' Sonra uzun bir konuşma oldu.