Uyumlanma
Sabah evde biraz daha uyumak mı yoksa çıkmak mı arasında gidip gelirken hadi Mehtap toparlan bak iyi gelecek diyerek hızlıca hazırlanıp çıktım evden. Günüm beni nereye götürecek bilmediğimden sırt çantama kitabımı, bilgisayarımı, tango ayakkabılarımı yerleştirip fırladım evden. Tek planladığım sabah ki yoga dersine yetişmekti, bir kaç dakika geçte olsa yetiştim. Dersten sonra bir duş alıp sokağa çıktım. Yönümü bilmiyorum, nereye gitsem.. Aşağı baktım, yukarı baktım, içim ikisini de çekmedi. Yanımdaki gölgeye sığınıp biraz bekledim, sonra aşağı doğru yürüdüm. Tramvaya mı binsem, Karaköy’e mi gitsem, Balat’a mı gitsem ne zamandır gideyim diyorum, yoksa deniz kenarına Emirgan’a falan mı geçsem.. Öyle karışık.. Bir yandan ahh günüm geçiyor çabuk karar ver diyen tarafım.. Bir yandan ahh bilmiyorum işte, şimdilik bilmiyorum diyen tarafım.. Durdum... Önce otobüs durağına, sonra tramvay durağına.. Neyse bindim tramvaya, duraklara baktım.. Karaköy.. Sonra Karaköy dur...