Yolculuk, başkaları ve benler..
Yenikapıdan Yalovaya, İdo’nun içi, kalabalık, çok ses ve çok insan var. Koltuğuma ilk oturduğumda karşımda 2, yan tarafımda 1 yabancı vardı, sanıyorum Araplar. Off dedi içimden bir ses, bunlar gidip başka bir yere otursalar. Duydum sesi, peşine düştüm. İçimdeki yabancıları sevmeyen ama özellikle de doğuluları sevmeyen devrede. Suratlarına bile bakmıyor, varlıklarını yok sayıyorum. Herkese sevgi hisseden tarafım burda kapılarını kilitlemiş. Bu insanları sevemiyorum. Neden sevmediğime baktım biraz, neyi sevmiyorum bu insanlarda.. Maddeler döküldü Bunlar kadının varlığını hiç saymazlar, dünya erkeklerin zannederler, baya en derin inançta böyleler. Sesli konuşuyorlar, diğerlerinin varlığına saygı duymuyorlar, dünya onların sanıyorlar. Dünya onların sanıyorlar! içimdeki sinir varlığını iyice belli ediyor. Boynumda daha çok, omuzlarıma yayılıyor. Burası benim evim tatam mı, öyle gelip rahat rahat davranıp bağıra bağıra konuşamazsın! Burası benim, senin değil, b...